Dı…dı…dı…dıııt.
Merhaba Dünya!
KA–241 gözlerini açtığında kendisine bakan iki derinlemesine göz gördü. Etrafı simsiyah gözleri kıllı yüzünün çoğunu kaplıyordu hayvanın. Kafasının arkasında da çizgili kuyruğunu görüyordu.
Ayağa fırladı KA–241. Anne lemur kucağında yavrusuyla geri çekildi. Birbirlerini uzun uzun incelediler KA–241 ile. Lemur etrafında dolanırken o da üstünü kontrol ediyordu. Vurulmasına rağmen üzerinde kurşun yarası yoktu. Her şey yerli yerindeydi.
Lemur, eliyle çekiştirerek onu takip etmesini istedi.
Ayağa kalktı ve lemuru gölün arkasındaki ormana doğru takip etti. Lemur bir yandan ivedi hareketlerle arkasına bakıp koşarken, bir yandan yavrusunu kolluyordu.
Derin ve garip bir ormana girdiler. İnce dallar çizecek kadar yakındı KA-241e ama çizemiyorlardı. Orman kucağına alıyordu onları ve göz kulak oluyordu onlara hiç istemedikleri kadar.
Gökyüzünün parlaklığı vurdu bir anda yüzlerine ormanın kalbine gelince. Ortasında geniş bir boşlukta bir piramit vardı ormanın. En üstünde de güneşten daha parlak bir şey. Devam ettiler piramide doğru koşmaya. İlerledikçe ormanın vahşiliğinden gözler ve sahipleri ortaya çıkıyordu. Tüm hayvanlar ve tüm efsaneler nerdeyse.
En sonunda piramidin dibine varıp durdular.
Aynı adam! Ama bu sefer sakindi KA–241. Ne sözünü kesecekti ne de kanun kaçağı gibi davranacaktı ona. Adam dedi ki:
— Artık ruhun benim. Küçük bir tornavidayla, elinde sivri metal bir çubuk tutarak, seni ölümden kurtaran şu minik arkadaşına teşekkür et. Artık bana hak veriyorsundur sanırım. Bizden başka insan yok. Biz türümüzün son ve en mükemmel örnekleriyiz. Makineleri alt etmemizin tek yolu da senin beni dinlemen. İlk görevin polis departmanına gitmek. Senin aslında polis departmanı sandığın yere orada patronunu bulacaksın tek yapman gereken, elindeki bellek kartı benzeri bir şeyi uzatarak, bunu ona takmak. Bunu takınca bizim kontrolümüze geçecek. Böylece tekrar…
Gece, oyun kabininden dışarı attı kendini. Aldığı oyun yine saçma sapan insan-robot savaşlarından biriydi. Saçmalık! İnsan biraz daha düşünür de daha ilginç bir şeyler diye söylendi ve Gündüz’ün yanına gitti…