Dı…dı…dı…dıııt.
Merhaba Dünya!
30.06.2011
29.06.2011
Dragon
KA-241’in kanına saat 7.23’te kortizon verildi. KA–241’nin, robotların insanlara karşı zararları yüzünden robotların kaldırılmasından beri arşiv bölümünde görevli olduğu polis departmanına gitmesi için yaklaşık 17 dakikası vardı. Bu süre içinde küresel ısınmadan dolayı suyun yerini almış temizlik kremlerini vücuduna sürmesi ve genetik uzmanlarının vücudunda yaptığı değişiklerden dolayı günlük besin ihtiyacını karşılayacak iki hap alması gerekiyordu. Bu işlemleri yaptıktan sonra, suyun yokluğundan dolayı atmosfer inceldiği için, yaşadığı 1000 daireli apartmandan yeryüzüne çıkarken, sıcağa ve ışığa karşı dayanıklı üniformasını giymesi gerekiyordu. Ve apartmandan dışarı çıktığında, herhangi bir taşıta sahip olmadığından, işe gitmek için yeraltındaki hızlı tren istasyonuna inmesi gerekiyordu.
28.06.2011
İlahın Takdisi
Hislerimizin sanrılardan oluştuğu anlar vardır. Hiç bir umudumuzun tükenemediği sonsuza kadar. Lakin o andır insanın sınandığı hayvanmışçasına.
Elbette ilahlarında hastalıkları vardır bizim içimizde. İşte o hikaye:
Elbette ilahlarında hastalıkları vardır bizim içimizde. İşte o hikaye:
27.06.2011
Uğultu
Başım çok ağrıyor. Neredeyim ben? En son arkadaşlar ile içmeye gitmiştik şimdi ben bu ormandayım(nasıl ormansa ağaçlar ya kuru ya da yanık toprakta ayağımın girecek kadar çatlaklar). Çok fazla uğultu var ama böyle bir yere göre büyük ihtimal ondan başım ağrıyor. Bizim Sencer nerde?
26.06.2011
Ölümü Beklerken
Gencin gözbebekleri iyice küçülmüştü. Parmaklıkların hücre duvarındaki gölgesi iyice belirginleşmişti. Bu sabah güneş gence daha parlak gelmişti. Sanki yanında bir ziyaretçi getirmişti. Azrail'in ta kendisiydi. Binlerce kanadı ve muazzam parlaklığıyla güneşi gölgede bırakıyordu. Her ne kadar hücrenin dış dünyaya açılan tek penceresinden göremese de güneşi.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)